Читаем Kara Güneş полностью

Robotun üzerinde hâlâ sanki önceden provasını yapmış gibi ilgisiz bir tavırla durmaya devam ettiği Birleştiriciyle doğru ilerledi. Birleştiricinin büyük klavyesi üzerinde sorularım hemen hemen otomatik bir tavırla, peşpeşe sıralamaya başlarken de aklına birdenbire öylesine garip, öylesine altı kaval üstü şişhane bir şey geldi ki kendini tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladı. Dönüp Alvin’in büyük bir şaşkınlıkla kendisine baktığını görünce de kahkaha nöbetleri arasında konuşmaya başladı.

— Korkarım makineler hakkında öğrenmemiz gereken pek çok şey var daha.

Elini robotun madeni, pürüzsüz vücudu üzerine koyup bir an durduktan sonra yine önceki gibi kahkahalarla sarsılarak devam etti.

— Biliyoruz, insana özgü birçok duygudan yoksun olduklarım sen de ben de biliyoruz ve bunu bildiğimiz halde de yanlarında yine de alçak sesle, yine de fısıldayarak konuşuyoruz.

Alvin bunun İnsanoğlu için yapılmamış bir dünya olduğunu biliyordu. Uzun, geniş, yalıngözle bakılamayacak kadar göz kamaştırıcı ışıkların, üç renkli ışıkların aydınlattığı dehlizler sonsuza dek uzanır gibiydiler. Diaspar’ın tüm robotlarının sabırlı yaşamlarının burada, bu büyük geçitlerin altında sona ermiş olması gerektiği halde, bu geçitlerde bir milyon yıldan beri bir kere, tek bir kere bile İnsanoğlunun ayak sesleri duyulmamıştı.

Yer altındaki kentin, Diaspar’ın onsuz var olamayacağı yer altındaki makineler kentinin haritasını çıkarmakta çok güçlük çekmemişlerdi. Birkaç yüz metre daha ileride geçit bir milden daha geniş bir hangara, çatısı Güç Merkezinin hayal edilmesi bile olanaksız ağırlığını da taşıması gereken büyük sütunlar üzerine oturtulmuş bir hangara çıkacaktı. Eğer haritalar doğruysa tüm makinelerin en büyükleri Baş Robotlar burada durmakta, Diaspar’ı buradan gözetmekteydiler.

Haritalar doğru, hangar da geçidin sonundaydı. Hangar Alvin’in düşlemiş olduğundan da büyüktü ama makinelerden eser yoktu. Makineler, makineler neredeydi peki? Altında uzanan ölçüye sığmaz ama anlamsız görünüm karşısında Alvin bir kez daha aynı soruyu, robotların nereye gitmiş olduğunu sordu kendi kendine. Geçit, İnsanoğlunun şimdiye dek oymuş olduğu en büyük mağara olduğu su götürmez olan bir göçükte, hangarın duvarının üst kısmındaki bir göçükte sona eriyor, her iki yanındaki meyiller aşağı doğru uzanıp, ayaklarımn altındaki alana iniyordu. Bu pırıl pırıl aydınlatılmış büyük alanın tüm yüzeyi yüzlerce büyük, beyaz yapıyla kaplıydı ve bu öylesine beklenmedik bir görünümdü ki Alvin bir an için bir yeraltı kentine bakıyormuş gibi bir duyguya kapıldı. Madenin bildik ışıltısını, İnsanoğlunun hizmetkârlarına zamanların başlangıcından beri giydirmiş olduğu madenin bildik ışıltısını görmeyi ummuşken bu ışıltının izine bile rastlamamış, onun yerine insanın bir kere gördükten sonra bir daha asla unutamayacağı derecede etkileyici, çarpıcı bir manzarayla karşılaşmıştı.

Hemen hemen İnsanoğlununki kadar uzun sürmüş bir evrimin sonuydu bu. Bu evrimin başlangıcı ilk çağların sisler arasında kaybolmaktaydı. İnsanlığın enerjinin gücünden yararlanmayı yeni yeni öğrendiği, gümbür gümbür makinelerini dünyanın dört bir yanma gönderip, tüm dünyayı gürültüye boğduğu ilk çağların sislerine. Su, rüzgâr, buhar gücü kısa bir süre için dizgine vurulup kısa bir süre kullanıldıktan sonra bir yana bırakılmış, elektrik enerjisi de, atom enerjisi de aynı akıbete uğramış, onların yerini maddenin enerjisi alıp, dünyayı asırlar boyunca maddenin enerjisi döndürmüştü. Sonra bu enerjinin yerini de başka bir güç almış ve her enerji, her güç değişikliğinde eski güçlerin makineleri bir yana atılıp yerlerine yeni güçlerin makineleri konulmuştu. Milyonlar, milyonlarca yıl süren bir yıl bir kaplumbağa hızıyla alınarak yavaş yavaş mükemmel makine ülküsüne yaklaşılmış, bir zamanlar ancak bir düş olan bu ülkü önce uzak bir umuda, daha sonra, en sonunda da, gerçeğe dönüşmüştü.

Hiçbir makinenin hareketli bir parçası, hareket eden parçaları olamaz.

Şimdi bu ülkünün son aşaması karşısında durmaktaydı. Bu aşamaya varış İnsanoğlunun belki de bir milyon yılına mal olmuş olduğu halde, İnsanoğlu zafere erdiği anda makineden yüz çevirmiş, mükemmel makineye ebediyen sırtını dönmüştü.

Diğer robotların çoğundan daha küçük olduğu halde, sonunda aradıkları robotu bulup da ayakları altında durdukları zaman, kendilerini yine de cüce gibi hissettiler. Yatay hatlı, kavisli beş katıyla, pusuya yatmış yırtıcı bir hayvana benzemekteydi. Öyle ki bu korkunç görünüşlü devi kendi robotuyla karşılaştıran Alvin’e her ikisine de aynı dille seslenip, her ikisine karşı da aynı sözcükleri kullanmak garip, hemen hemen saçma bir şey gibi geldi.

Перейти на страницу:

Похожие книги

Дневники Киллербота
Дневники Киллербота

Три премии HugoЧетыре премии LocusДве премии NebulaПремия AlexПремия BooktubeSSFПремия StabbyПремия Hugo за лучшую сериюВ далёком корпоративном будущем каждая космическая экспедиция обязана получить от Компании снаряжение и специальных охранных мыслящих андроидов.После того, как один из них «хакнул» свой модуль управления, он получил свободу и стал называть себя «Киллерботом». Люди его не интересуют и все, что он действительно хочет – это смотреть в одиночестве скачанную медиатеку с 35 000 часов кинофильмов и сериалов.Однако, разные форс-мажорные ситуации, связанные с глупостью людей, коварством корпоратов и хитрыми планами искусственных интеллектов заставляют Киллербота выяснять, что происходит и решать эти опасные проблемы. И еще – Киллербот как-то со всем связан, а память об этом у него стерта. Но истина где-то рядом. Полное издание «Дневников Киллербота» – весь сериал в одном томе!Поздравляем! Вы – Киллербот!Весь цикл «Дневники Киллербота», все шесть романов и повестей, которые сделали Марту Уэллс звездой современной научной фантастики!Неосвоенные колонии на дальних планетах, космические орбитальные станции, власть всемогущих корпораций, происки полицейских, искусственные интеллекты в компьютерных сетях, функциональные андроиды и в центре – простые люди, которым всегда нужна помощь Киллербота.«Я теперь все ее остальные книги буду искать. Прекрасный автор, высшая лига… Рекомендую». – Сергей Лукьяненко«Ироничные наблюдения Киллербота за человеческим поведением столь же забавны, как и всегда. Еще один выигрышный выпуск сериала». – Publishers Weekly«Категорически оправдывает все ожидания. Остроумная, интеллектуальная, очень приятная космоопера». – Aurealis«Милая, веселая, остросюжетная и просто убийственная книга». – Кэмерон Херли«Умная, изобретательная, брутальная при необходимости и никогда не сентиментальная». – Кейт Эллиот

Марта Уэллс , Наталия В. Рокачевская

Фантастика / Космическая фантастика / Научная Фантастика
Год Дракона
Год Дракона

«Год Дракона» Вадима Давыдова – интригующий сплав политического памфлета с элементами фантастики и детектива, и любовного романа, не оставляющий никого равнодушным. Гневные инвективы героев и автора способны вызвать нешуточные споры и спровоцировать все мыслимые обвинения, кроме одного – обвинения в неискренности. Очередная «альтернатива»? Нет, не только! Обнаженный нерв повествования, страстные диалоги и стремительно разворачивающаяся развязка со счастливым – или почти счастливым – финалом не дадут скучать, заставят ненавидеть – и любить. Да-да, вы не ослышались. «Год Дракона» – книга о Любви. А Любовь, если она настоящая, всегда похожа на Сказку.

Андрей Грязнов , Вадим Давыдов , Валентина Михайловна Пахомова , Ли Леви , Мария Нил , Юлия Радошкевич

Фантастика / Детективы / Проза / Современная русская и зарубежная проза / Научная Фантастика / Современная проза