nostoni lezzet, tat. + Kapçonişi nostoni mutus var uğun. Hamsili ekmeğin tadı hiçbir şeyde yok.
notkvame deyim. ^ otku, tkumers.
notzile parça, kısım.
noxene eser, yapıt.
ntasi çekirdek, tohum. [tasi, çkemi]
ntoli tane. Lazuti ntoli fasülye tanesi.
ntsa gök, sema. [mtsa]
ntsa otkabu gökkuşağı. [runtsi, ntsa orûapu]
ntsana kızılgerdan kuşu. + Ntsanas motalepe uyonun. Kızılgerdan kuşunun yavruları var. [tsana]
ntsxeni at. + At koşuyor. Ntsxeni ukapams.
ntsxeni leri kardelen bitkisi.
nuğarams St. İşaretliyor. + Tudeni çaras nuğarit. Aşağıdaki yazıyı işaretleyiniz. ^ meğaru.
nukla mum. [lukna] nuku 1. Çene. 2. Ağız. [pici] numera numara. nunu öcü. [xoxo] nusa gelin. [nisa] nusadi yenge.
nuşvelams St. Yardım ediyor. + Koçepek artikatis nuşvelaman. İnsanlar birbirine yardım ediyor. ^ meşvelu.
nosi akıl. + Kaûais nosi-muşi motzondun. Herkes kendi aklını beğenir.
w
o Laz alfabesinin ondokuzuncu har^i.
oapu olma, olmak. ^ ien. [oyapu, ovapu]
obaru esmek. ^ bars.
obgaru ağlamak. ^ ibgars. [omgaru]
obğe yuva. Kinçişi obğe kuş yuvası.
obiraşe oyuncak. [osteroni]
obiru 1. Oyun oynamak. ^ ibirs. [osteru]. 2. Şarkı söylemek. [oîrağodu]
obonale banyo.
obonu 1. Yıkamak. ^ ibons. 2. Yıkanmak (uzuv, canlı). ^ bonums. [ombonu]
ocare mutfak. + Berepek ocares cari imxoran.
Çocuklar mutfakta yemek yiyorlar. [ogyare]
ocoxu çağırmak. ^ ucoxams [oyoxu].
oçalişu çalışmak. ^ içalişams. [otsadebu]
oçandu davet etmek. ^ uçandams.
oçaraşe kalem. [kelemi]
oçaru yazmak, yazılmak. ^ çarums, içaren.
oçilu evlenmek (erkek). ^ içils, içilen. [okomocu, okimocu, gamatxu]
oçinu tanımak, tanışmak. ^ içinems.
oçitxu sormak. ^ okitxu.
oçkinu bilmek. ^ uçkin, uşkun.
oçkomale yiyecek. [oşkomale]
oçkomu yemek yemek. + Si mu oçkomu ginon? Sen ne yemek istiyorsun? ^ imxors, çkomups. [oşkomu]
oçodinams St. Bitiriyor, tamamlıyor, tüketiyor. + Tanurak dersepe-muşi doçodinu. Tanura derslerini bitirdi. ^ oçodinu.
oçodinams.
oçodu bitmek, tükenmek, neticelenmek. ^ içoden.
oçopu yakalamak. ^ çopums.
oçume yarın. + Şana oçume noğaşe idasen. Şana yarın çarşıya gidecek. [çume]
oçxu yıkamak (nesne). ^ çxams.
oda oda. + Şana odas ren. Şana odadadır.
oditsinams St. Güldürüyor. + Palyaçok berepe oditsinams. Palyaço çocukları güldürüyor. ^ oditsinu.
oditsinu gülmek, güldürmek. ^ ditsams, oditsinams.
oduşunu düşünmek. ^ iduşunams. [omsifonu]
odze ağaç mantarı.
odzğams St. Doyuruyor. + Oxorcak kaîa ndğas kaîupes oçkomale meçams do odzğams. Kadın her gün kedilere yemek verip doyuruyor. ^ odzğu.
odzğu 1. Doymak. ^ idzğen. 2. Doyurmak. ^ odzğams. [ondzğu]
odziru 1. Görmek. + Ma miti odziru var minon. Ben kimseyi görmek istemiyorum. 2. Bulmak. ^ dzirems.
odzitsinams St. Güldürüyor. + Şanak Tanura odzitsinams. Şana Tanura’yı güldürüyor. ^ oditsinu.
odzitsinoni gülünç, komik. + Oditsinoni dulya mağodes. Başımıza gülünç bir iş geldi.
odzitsinu 1. Gülmek. ^ ditsams. 2.
Güldürmek. ^ oditsinams.
ofridi kaş. [ofidi]
oçodinu bitirmek, tüketmek, tamamlamak.
ofule 1. Civar, etraf. 2. Köy. [kyoi, opuûe]
oge üvey. [otsxe, antrise]
ogi ön. + Çkimi oxorişi ogi mtsxuli ceren. Benim evimin önünde armut ağacı vardır. [oği, tzoxle]
ognams St. 1. Anlıyor. + Si Lazuri ognam-i?
Sen Lazca anlıyor musun? [nagneps, ozotzonams] 2. Duyuyor. + Si çkimi ognam-i? Sen beni duyuyor musun? ^ ognu.
ognapams St. Anlatıyor, belletiyor, belli ediyor. ^ ognapu.
ognapu anlatmak, belletmek, belli etmek.
ognu 1. Anlamak. ^ ognams [oxotzonu]. 2. Duymak. ^ ognams.
ogoru 1. İstemek. ^ unon. 2. Aramak. ^ gorums, gorups.
oguraps St. Öğreniyor. + Artek Lazuri igurs.
Arte Lazca öğreniyor. ^ oguru. [ogurams]
ogurgulu gök gürlemek. ^ gurgulams. [oxontsu]
oguru 1. Öğrenmek. ^ igurs, igurams, iguraps 2. Öğretmek. ^ oguraps [doguru]
ogyare mutfak. [ocare]
ogzalu 1. Yürümek. 2. Varmak. ^ igzals
oğapu boyamak. ^ ğapums.
oğarğalu konuşmak. ^ ğarğals. [osinapu; oparamitu; oxaparu; olafu; olakirdu]
oğaru çizmek. ^ ğarums, noğare, mağare.
oğmale yük. [yuki]
oğmalu götürmek (cansız). ^ iğams, imers
oğodams St. Yapıyor (birine birşey). + Beres muti mot oğodam. Çocuğa bir şey yapma.
oğuru ölmek. ^ ğurun oinale 1. Soğutucu. 2. Buzdolabı. oineti kuzey, kuzey yönü. oju uçmak. ^ jun [oputxu]
okaçxe sonra (birşeyden). [ukaçxe]
okaimu iyileşmek. ^ ikaimen
okapu koşmak. ^ ukapams
okau iyileşmek. ^ ikaen. [okaimu]
okimocu evlenmek (kadın). ^ ikimocen [okomocu, gamatxu]
okitabe kitaplık, kütüphane. [kyutupxana]
okitxu 1. Okumak. ^ ikitxams [golaonu, oîku]. 2. Sormak. ^ kitxoms, kitxums. [oçitxu]
okomadu özlemek. ^ akomaden [okomandu; gonçelu; motsurdu]
okomandu özlemek. ^ akomanden [okomadu; gonçelu; motsurdu]
okomocu evlenmek (kadın). + Şana Amedi şkala ikomocen. Şana Ahmet ile evleniyor. [okimocu, gamatxu].
okoretsxu sayı sayma, sayı saymak. ^ koretsxums [okorotsxu]
okorotsxu sayı saymak. ^ okoretsxu.
okosale süpürge. + Artek okosale eçopu do kodape dokosu. Arte süpürgeyi alıp avluyu süpürdü. ^ okosu.
okosu süpürmek. ^ kosums.
okozemcams St. Eşleştiriyor. ^ okozemcu.
okozemcu eşleştirmek. ^ okozemcams.
okro altın. Okro koçi altın adam (altın gibi adam). + İrdeni okro koçi ren. İrden altın adamdır.
okule sonra. [ukule]